Parkinson Hastalığı

Parkinson, beynin hareketlerimizi kontrol etmemize yardımcı kimyasal olan dopaminin üretme yeteneğini etkileyen nörolojik bir rahatsızlıktır.

Bu hastalık belirtilerini gösterdiği anda gerekli tedavi sürecine başlanmaması durumunda çok hızlı bir şekildee seyir eden ve ilerleyen bireylerin hayatını olumsuz olarak etkileyen nörolojik rahatsızlık türüdür; yani semptomlar yavaş yavaş ortaya çıkar ve beyin zamanla giderek daha fazla hasar gördükçe yavaş yavaş kötüleşir.

Böyle bir durum yaşamı olduğu gibi değiştirirken, lakin bireyin fizyolojik olarak yaşamını tehdit etmez. Parkinson, her ne kadar yaygın biçimde hızlı ölümlere neden olmuyor olsa da hastanın yaşam konforunu önemli ölçüde etkileyen bir sağlık sorunudur. İstemsiz hareketlere neden olan ve hareket kabiliyeti ciddi şekilde etkileyen bu hastalığın, tedavi edilmeden kendiliğinden geçmesi gibi bir durum söz konusu değildir. Hatta zamanında teşhis ile gerekli tedavilere başlanmaz ise hastalığın seyri daha hızlı olabilir.

Parkinson belirtileri nelerdir?

Parkinson, farklı evrelerde seyreden ve genellikle yavaş ilerleyen bir hastalıktır. Dolayısıyla erken evrede görülen belirtiler zayıf ancak bilgi verici nitelikte olacaktır. Hastalığı 5 evrede inceleyecek olursak, şu şekilde belirtileri izleyebiliriz.

  • 1. Evre Semptomları: Hasta erken evrede belli-belirsiz semptomlara sahiptir. Hatta pek çok hastanın kendisi dahi bu belirtileri hissetmez. Mimik bozuklukları, hareketlerde küçük bozukluklar ve hafif titreme belirtiler arasında yer alır. Özellikle daha önce el titremesi sorunu yaşamamış kişilerin ilerleyen yaşta bunu gözlemlemesi halinde hekime başvurması faydalı olabilir.
  •  2. Evre Semptomları: Hastalığın artık fark edildiği evre olarak tanımlanabilir. Hastanın konuşması tekdüzeleşir, mimik kontrolü kabiliyeti önemli ölçüce azalır ve hareket kabiliyeti azalmaya başlar.
  • 3. Evre Semptomları: Konuşma, hareket etme ve ayakta durma kabiliyeti zayıflayan hasta, belli ölçüde yaşamsal engellere sahip hale gelir. Orta-yaygın işlev bozuklukları oluşur.
  • 4. Evre Semptomları: Her ne kadar bu evrede hastaların engelli sandalyesine ihtiyacı olmasa da ciddi işlev bozukluları söz konusudur. Hastanın hareketlerini yönetememe, istemsiz eklem ve kas hareketleri gibi ileri-yaygın işlev bozuklukları söz konusudur. Konuşma kabiliyeti de bu aşamada ciddi şekilde azalır.
  • 5. Evre Semptomlar: 5.evre için semptom demek çok doğru değildir. Bu evrede hasta artık tamamen bakım muhtaç hale gelir ve gündelik ihtiyaçlarının neredeyse hiç birisini karşılayamaz.

Parkinson hastalığında en yaygın belirti, istemsiz eklem hareketleridir. Düzenli ve devamlı titreme veya örneğin; parmakların istemsiz hareketi durumu söz konusu ise hekime başvurmakta fayda vardır.

Parkinson tedavisi var mı?

Parkinson, zamanında teşhis edilmesi ve uygun tedavi planı ile sürecin devam ettirilmesi halinde, tedaviye iyi cevap veren sağlık sorunlarımdan bir tanesidir. Ancak burada hastanın, semptomları görür görmez hekime başvurmuş olması son derece önemlidir. Her ne kadar erken teşhis ile kalıcı bir tedavi ortaya çıkabileceğini garanti etmek mümkün olmasa da hastalığın ilerleme hızını azaltmak ve hastanın yaşam konforunu iyileştirmek bakımından erken teşhis büyük öneme sahiptir.

Parkinson hastalığının kimyasal sebebi olan dopamin seviyelerindeki eksilmenin, ilaçlı müdahale ile belli ölçekte giderilmesi mümkün olabilir. Bunun için teşhis alan hastanın hekim tarafından değerlendirmesi yapıldıktan sonra, dopamin seviyelerinde normalleşme elde etmek için ilaç desteği verilebilir. Tabii bu her hastada aynı sonucu sağlamayabilir. Kullanılan yöntemler, hastanın bulunduğu evreye ve hastanın genel durumuna göre farklı sonuçları ortaya koyabilir.

Parkinson hastalığında ulaşılan tedaviler içerisinde beyin stimülasyonu ismi verilen bir yöntem de bulunmaktadır. Beyin pili olarak da bilinen bu yöntemle, Parkinson hastaların semptomları büyük ölçüde giderilebilir. Beynin dopamin üreten hücrelerini tetikleyen bu yöntemde, genel semptomlar büyük ölçüde azalır.

Parkinson tedavisinde çok önemli tedavi girişimlerinden bir diğeri ise uygun fiziksel aktivitedir. Dopamin seviyesini artıran fiziksel aktivitelerin düzenli olarak yapılması, hastalığın tedavisinde önemli bir destek bileşenidir. Bununla birlikte, kasların hastalığa yakalandıktan sonra sertleşme gibi faktörlere maruz kalıyor olması durumun, bu sayede azaltmak mümkün olabilir.

Parkinson tedavisi için kullanılan fiziksel aktivitelerin, hastanın durumuna göre hekim ve fizyoterapistler tarafından belirlenmesi gerekir. Bunun için öncelikle tanı konulması ve size uygun tedavinin geliştirilmesi için hekime başvurmanız gereklidir. 

 

Hızlı iletişim
  • 0542 672 1489
  • info@docdrademyildirim.com
İletişim Formu
Hızlı iletişim